to make water; to discharge urine; said especially of horses and cattle

listen to the pronunciation of to make water; to discharge urine; said especially of horses and cattle
Englisch - Türkisch

Definition von to make water; to discharge urine; said especially of horses and cattle im Englisch Türkisch wörterbuch

stale
Bayat

O ekmek bayatlamaya başladı. - That bread has started to go stale.

Bu patlamış mısırların tadı bayat. Ne zaman yapıldıklarını merak ediyorum. - This popcorn tastes stale. I wonder when it was popped.

stale
çiş (at, sığır)
stale
yatkın
stale
(sıfat) bayat, bozuk, eskimiş, tükenmiş, bitkin, yorgun, vadesi geçmiş
stale
{s} yorgun
stale
yıpranmış/bayat
stale
işemek
stale
stalenessbayatlık
stale
yıpranmış
stale
adi
stale
{f} eskimek
stale
{f} bozulmak
stale
{s} tükenmiş
stale
at veya sığır sidiği veya kaşanmas
stale
{s} bitkin
stale
sidik at
stale
çiş at
stale
bayağılaştırmak
stale
tazeliğini gidermek
Englisch - Englisch
stale
to make water; to discharge urine; said especially of horses and cattle

    Silbentrennung

    to make water; to dis·charge urine; said es·pe·cial·ly of hors·es and cat·tle

    Aussprache

Favoriten