Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.
- Most girls think that they are pretty.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Tom oldukça çok şey yiyebilir.
- Tom can eat pretty much anything.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.