to make possible or attainable

listen to the pronunciation of to make possible or attainable
Englisch - Türkisch

Definition von to make possible or attainable im Englisch Türkisch wörterbuch

provide
{f} -i şart koşmak
provide
{f} sağlamak, temin etmek, tedarik etmek; getirmek: Oğuz provided the drinks. Meşrubatı Oğuz getirdi
provide
sağla

O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı. - She provided the traveler with food and clothing.

Ben ailem için yiyecek ve giyecekler sağlayabilirim. - I am able to provide food and clothes for my family.

provide
tedarikli bulunmak
provide
bulup vermek
provide
{f} karşılamak

Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. - I'm trying my best to provide for you and your sister.

O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır. - He works day and night to provide for his family.

provide
provide for geçimini sağlamak
provide
ihtiyatlı bulunmak
provide
provide against hazırlıklı bulunmak
provide
donatmak
provide
sağlamak

Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır. - Television is a very important medium through which to provide information.

İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz. - We're banking on you to provide all the money we need.

provide
koşul olarak koymak
provide
vermek
provide
{f} hazırlıklı olmak
provide
{f} temin etmek
provide
{f} koşul koymak
provide
{f} şart koşmak
provide
(fiil) sağlamak, karşılamak, temin etmek, ihtiyacını karşılamak, şart koşmak, koşul koymak, önlem almak, hazırlıklı olmak
Englisch - Englisch
provide
to make possible or attainable

    Silbentrennung

    to make pos·si·ble or at·tain·a·ble

    Türkische aussprache

    tı meyk päsıbıl ır ıteynıbıl

    Aussprache

    /tə ˈmāk ˈpäsəbəl ər əˈtānəbəl/ /tə ˈmeɪk ˈpɑːsəbəl ɜr əˈteɪnəbəl/
Favoriten