to make or grow fat, plump, enrich

listen to the pronunciation of to make or grow fat, plump, enrich
Englisch - Türkisch

Definition von to make or grow fat, plump, enrich im Englisch Türkisch wörterbuch

fatten
semirtmek
fatten
şişmanlat

O gençken asla şişmanlatan şey yemezdi. - When she was young, she would never eat anything fattening.

Yediğin şişmanlatıcı yiyeceğin miktarını azaltmalısın. - You should cut down on the amount of fattening food that you eat.

fatten
{f} tombullaşmak
fatten
{f} şişmanlatmak
fatten
{f} yağlandırmak
fatten
{f} besiye çekmek
fatten
{f} yaşlanmak
fatten
{f} semirmek
fatten
{f} yağ bağlamak
fatten
semirt
fatten
{f} şişmanlamak
fatten
{f} yağlanmak
fatten
{f} gübrelemek
Englisch - Englisch
{v} fatten
to make or grow fat, plump, enrich
Favoriten