Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
- There was a chain-reaction crash during rush hour.
O, çarpışmada ölmedi, aslında kazadan önce bir kalp krizi geçirdi.
- He did not die in the collision. Actually, he had a heart attack before crashing.
Çarpışma için kendimizi hazırladık.
- We prepared ourselves for the crash.
1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.
- During the Depression in the 1930's, many wealthy people lost everything in the stock market crash.
Borsa niçin iflasa gitti.
- Why did the stock market crash?
Sabahlamak için bir yere ihtiyacım var.
- I need a place to crash.
Hey dude, can I crash at your pad?.