Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Bir artı iki üçe eşittir.
- One plus two is equal to three.
Yasalar önünde bütün insanlar eşittir.
- All men are equal under the law.
Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz.
- With Esperanto you can communicate equally with people from other countries.
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular.
- They made equally tough demands.
Her ikisi de aynı derecede makul.
- Both are equally plausible.
O, görev için yeterli değildir.
- He is not equal to the task.