Şiddete başvurmak bazen kabul edilebilir.
- It is sometimes acceptable to resort to violence.
Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
- I had to resort to threats to get my money back.
Bıçak keskin değildi ve eti onunla kesemedim, bu yüzden son çare olarak çakımı kullandım.
- That knife wasn't sharp and I couldn't cut the meat with it, so I resorted to using my pocket knife.
Sadece ölüm kaldığında, son çare yiyecek için yalvarmaktır.
- When only death remains, the last resort is to beg for food.
Tom istediğini almak için şiddete başvurmaya hazır.
- Tom is ready to resort to violence in order to get what he wants.
Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.
- No matter how angry he was, he would never resort to violence.
The same daye went Jesus out off the housse, and sat by the seesyde, and moch people resorted unto him, so gretly that he went and sat in a shyppe, and all the people stode on the shoore.