Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to make more precise, intense, or effective

listen to the pronunciation of to make more precise, intense, or effective
Englisch - Türkisch

Definition von to make more precise, intense, or effective im Englisch Türkisch wörterbuch

tune
{i} ayar

Tom gitarını ayarladı. - Tom tuned his guitar.

Sanırım onun bir ayara ihtiyacı var. - I think it needs a tune-up.

tune
{i} melodi

Tom piyanoda birkaç melodi çaldı. - Tom played a few tunes on the piano.

Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı. - All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele.

tune
nağme
tune
akortlamak
tune
istasyon ayarı
tune
uyumlamak
tune
{i} kanal ayarı
tune
düzen vermek
tune
{f} ayarla

O, klarnetini ayarlattı. - He had his clarinet tuned.

Tom piyanosunu ayarlattı. - Tom had his piano tuned.

tune
mahnı
tune
{f} akortlu olmak
tune
{f} uyumlu olmak
tune
(fiil) akort etmek, uydurmak, ayarlamak, istasyona ayarlamak (radyo), akortlu olmak, uyumlu olmak, yoluna koymak
tune
{f} (motoru) ayar etmek, ayarlamak
tune
{i} akort

Tom Mary'nin gitarını onun için akort etti. - Tom tuned Mary's guitar for her.

Piyano akortsuzdu; çok kötü ses veriyordu. - The piano was out of tune; it sounded very bad.

tune
tune in belirli bir istasyonu açmak
tune
{f} çalgıyı akort etmek
tune
ahenkle çalmak
Englisch - Englisch
tune