to make fast; to make safe

listen to the pronunciation of to make fast; to make safe
Englisch - Türkisch

Definition von to make fast; to make safe im Englisch Türkisch wörterbuch

secure
güvenliğini sağlamak
secure
(Kanun) teminat altına almak
secure
emniyete almak
secure
güvence altına almak
secure
güvende

Mali açıdan güvendeyim. - I'm financially secure.

İşim ne kadar güvende? - How secure is my job?

secure
güvencede
secure
şüphesiz
secure
kuşkusuz
secure
sıkı sıkı kapalı
secure
güvenli

O çocuk annesinin kollarında güvenli hissetti. - That child felt secure in his mother's arms.

Onunla birlikte güvenli hissediyorum. - I feel secure with him.

secure
{f} güven altına al
secure
emin

Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun. - Please make sure that your seat belt is securely fastened.

Güvenli ve emin hissediyorum. - I feel safe and secure.

secure
{f} ele geçirmek, elde etmek
secure
{f} iyice kapamak
secure
ele geçirmek
secure
{f} sıkıca kapatmak
secure
tehlikeden uzak
secure
{s} sağlam

Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir. - All you have to do to secure a seat is to wait in line.

Diğerlerine yardım etmeden önce kendi maskeni sağlamlaştır. - Secure your own mask before helping others.

Englisch - Englisch
secure
to make fast; to make safe
Favoriten