Kadın bir portakal yiyor.
- The woman eats an orange.
O bencil bir kadındır.
- She is a selfish woman.
Şu kadın onun karısı olmalı.
- That woman must be his wife.
Sanırım, o kadın onun karısıdır.
- That woman is his wife, I think.
Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
- My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.
- It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.
Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.
- It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.
Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
- I will marry a beautiful Estonian woman.
Bu mektup yaşlı bayanadır.
- This letter is to the old woman.
Ev kadınların dünyasıdır, dünya erkeklerin evidir.
- The home is the woman's world, the world is the man's home.