Amerika'daki kilise okullarının ve bazı özel okulların üniforması vardır, onlar yaygın değildir.
- While some private and church schools in America have uniforms, they are not common.
Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır.
- Team members are provided with equipment and uniforms.
O okul üniformaları kaldıracak.
- That school is going to do away with uniforms.
Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır.
- Team members are provided with equipment and uniforms.
Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.
- The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.
Adam arabasını aynı hızda sürdü.
- The man drove his car at a uniform speed.
Öğrencilerin hepsi aynı üniformayı giymek zorundadırlar.
- All of the students have to wear the same uniform.