Definition von to make an effort im Englisch Türkisch wörterbuch
- effort
- {i} gayret
Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
-She wrote the book with very little effort.
Gayretin övgüye şayan.
-Your effort deserves praise.
- make an effort
- gayret etmek
- effort
- {i} çaba
Çaba güzel sonuçlar üretir.
-Effort produces fine results.
Çabalar her zaman faydalı olmaz.
-Efforts do not always pay off.
- effort
- (Askeri) GAYRET, ÇALIŞMA, ÇABA
- make an effort
- uğraşmak
- effort
- (Askeri) çalışma
Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir.
-Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.
Çalışma çok fazla enerji alır fakat bu çabaya değer.
-Study takes a lot of energy, but it is worth the effort.
- effort
- ceht
- effort
- teşebbüs
- effort
- çaba harcama
Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez.
-Nothing is given to mortals without effort.
Tom özür dilemek için hiçbir çaba harcamadı.
-Tom made no effort to apologize.
- make an effort
- çabala
- make an effort
- çaba harcamakçaba harcamak
- make an effort
- Çaba sarf etmek, çaba harcamak
- effort
- {i} çabalama
- effort
- kudret
- effort
- effortless gayretsiz
- effort
- {i} girişim
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
-In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.
- effort
- {i} deneme
- effort
- {i} gayret, çaba, efor
- effort
- kendini sıkma
- effort
- çaba göstermeyen
- effort
- {i} eser
Relevante Übersetzungen
Definition von to make an effort im Englisch Englisch wörterbuch
- exert
- go
I never thought he'd go so far as to call you.
- effort
- try hard, exert oneself