Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
- I saw her somewhere two years ago.
Onlar orada garip bir hayvan gördü.
- They saw a strange animal there.
Onun eli testereye yatkındır.
- She's very handy with a saw.
Çiftçiden bir testere ödünç aldı.
- She borrowed a saw from the farmer.
The fiddler sawed away at his instrument.