to make a long story short

listen to the pronunciation of to make a long story short
Englisch - Türkisch
uzun lafın ksası
in short
(deyim) kısacası

Kısacası, tüm çabalarımız boşa gitti. - In short, all our efforts resulted in nothing.

Kısacası toplantı vakit kaybıydı. - The meeting, in short, was a waste of time.

in short
uzatmayalım
in short
açıkçası
in short
uzun sözün kısası
in short
velhasıl kelam
in short
kısaca

Proje, kısaca, bir başarısızlıktı. - The project, in short, was a failure.

Kısacası toplantı vakit kaybıydı. - The meeting, in short, was a waste of time.

in short
yani

Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar. - Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.

in short
sözün kısası
in short
uzun lâfın kısası

Biz mali olarak sıkıntılıydık, uzun lafın kısası, biz iflastaydık. - We were financially troubled, in short, we were bankrupt.

to make the long story short
uzun lâfın kısası
Englisch - Englisch
in short
{f} get to the bottom line, get to the point
to make a long story short

    Silbentrennung

    to make a Long sto·ry Short

    Türkische aussprache

    tı meyk ı lông stôri şôrt

    Aussprache

    /tə ˈmāk ə ˈlôɴɢ ˈstôrē ˈsʜôrt/ /tə ˈmeɪk ə ˈlɔːŋ ˈstɔːriː ˈʃɔːrt/
Favoriten