to make a judgment, especially after deliberation

listen to the pronunciation of to make a judgment, especially after deliberation
Englisch - Türkisch

Definition von to make a judgment, especially after deliberation im Englisch Türkisch wörterbuch

decide
karar vermek

İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış. - It rests with you to decide whom to choose for the job.

Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim. - Let's draw lots to decide who goes first.

decide
{f} kararlaştırmak
decide
decide against thing bir şeyin aleyhinde karar vermek
decide
{f} belirlemek
decide
aklı kesmek
decide
hükme bağlamak
decide
{f} karar verdirmek
decide
sonuçlandırmak
decide
seçim yapmak
decide
hüküm vermek
decide
karar ver

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi. - I decided to be happy because it's good for my health.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi. - Mary decided never to see him any more.

decide
{f} karar vermesini sağlamak
decide
decide in favor of a thing bir şeyin lehinde karar vermek
decide
x sonuçlandır/kararlaştır
decide
{f} sonuca varmak
decide
{f} azmetmek
Englisch - Englisch
decide

I have decided that it is healthier to walk to work.

to make a judgment, especially after deliberation
Favoriten