Benim anavatanımla bağlarımı yenilemek arzusu hissediyorum.
- I feel the desire to renew my ties with my native country.
Pasaportumu yenilemek zorundayım.
- I have to renew my passport.
Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- I had my driver's license renewed last month.
Benim aboneliğimi yenilemem gerekiyor.
- I need to renew my subscription.
In such a night / Medea gather’d the enchanted herbs / That did renew old AEson.