to make (someone) proud or conceited (often in passive)

listen to the pronunciation of to make (someone) proud or conceited (often in passive)
Englisch - Türkisch

Definition von to make (someone) proud or conceited (often in passive) im Englisch Türkisch wörterbuch

set up
kurmak

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor. - This looks like a good spot to set up camp.

set up
hazırlamak
set up
birisine tuzak kurmak
set up
düzen

Bir toplantı düzenleyelim. - Let's set up a meeting.

Pazartesi için neden bir toplantı düzenlemiyoruz? - Why don't we set up a meeting for Monday.

set up
işe başlamak
set up
dikmek
set up
yerleştirmek
set up
{f} kur

Tom Mary için bir websitesi kurdu. - Tom set up a website for Mary.

Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı. - It took us half an hour to set up the tent.

set up
kurulum
set up
kurma

Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir. - Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.

Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı. - It took us half an hour to set up the tent.

set up
ileri sürmek
set up
{i} kurgu
set up
(deyim) ileri sürmek,önermek
set up
(Fiili Deyim ) 1- başlamak 2- dikmek
set up
iyileştirmek
set up
maddi yardım sağlamak
set up
tuzak kurmak
set up
yükseltmek
set up
(deyim) tayin etmek
set up
(deyim) (sporda) rekor kırmak
Englisch - Englisch
set up

M. Robespierre looked at me sideways and smiled and said to Madame, ‘You're a young lady after my own heart.’ This set her up for the day.

to make (someone) proud or conceited (often in passive)
Favoriten