Hiç kimse ülkemden nefret etmek istemedi.
- Nobody wanted to hate my country.
İnsanlar gerçekten birbirlerinden nefret etmek zorundalar mı?
- Do people really have to hate one another?
O, kocasından nefret etti.
- She hated her husband.
Bazıları tartışmaktan nefret ederler.
- Some people hate to argue.
Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.
- Fred went so far as to say that he had hated me.
O, kocasından nefret etti.
- She hated her husband.