İlgilenmek için kendi sorunlarım var.
- I've got my own problems to take care of.
Biri Tom'la ilgilenmek zorunda.
- Someone has to take care of Tom.
Cildinize özen göstermeniz önemlidir.
- It's important to take care of your skin.
Tom bu gece adamlarla içmek için dışarı çıkamaz. O evde kalmak ve annesine bakmak zorunda.
- Tom can't go out drinking with the guys tonight. He has to stay home and take care of his mother.
Tom Mary'ye bakmak zorundaydı.
- Tom had to take care of Mary.
Ona dikkat etmek ister misin?
- Do you want to take care of that?
My elderly mother needs to be taken care of.