Englisch - Türkisch
Definition von to live habitually; to stay, to remain im Englisch Türkisch wörterbuch
- haunt
- {f} sık sık uğra
- haunt
- {f} sürekli yanında bulunmak. i
- haunt
- sık sık ziyaret etmek veya daima yanında bulunmak sık sık gidilen haunted tekin olmayan
- haunt
- gözünün önünden gitmemek
- haunt
- uğrak yeri
- haunt
- sürekli yanında bulunmak
- haunt
- uğrak yer
- haunt
- hiç aklından çıkmamak
- haunt
- düzenli olarak ziyaret edilen yer
- haunt
- dadanmak
Rüzgarlar köye dadanmaktadır.
-Winds haunt the village.
- haunt
- {f} sık sık gitmek, dadanmak
- haunt
- {i} buluşma yeri
- haunt
- (fiil) sık uğramak, ziyaret etmek, görünmek, aklından çıkmamak, takılmak, dadanmak, yakasını bırakmamak
- haunt
- {f} yakasını bırakmamak
- haunt
- {f} aklından çıkmamak
- haunt
- sık sık uğramak usandırmak
- haunt
- {f} ziyaret etmek
- haunt
- {f} sık uğramak
- haunt
- {i} sık sık gidilen yer
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to live habitually; to stay, to remain im Englisch Englisch wörterbuch
- haunt
yonder in that wastefull wildernesse / Huge monsters haunt, and many dangers dwell .
to live habitually; to stay, to remain
Silbentrennung
to live habitually; to stay, to re·mainAussprache
Resimler
Favoriten