Bu masa kaldırmak için çok ağırdı.
- This desk was too heavy to lift.
Kutuyu kaldırmak için bütün gücüyle çabaladı.
- He tried with all his might to lift the box.
Tom ve Maria birlikte asansör bekledi.
- Tom and Maria waited for the lift together.
Yangın durumunda, asansör kullanmayın.
- In case of fire, do not use the lift.
Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı.
- This desk was too heavy for Patty to lift.
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.
- I forgot to lift the receiver before dialing the number.
Bir parmağını bile kaldırmazdı.
- He wouldn't even lift a finger.
Bunu kaldırmama yardım eder misin?
- Can you help me lift this?
Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti.
- Yoshio helped me lift the box up.
The lift came into the shop dressed like a country gentleman, but was careful not to have a cloak about him, so that the tradesman could see he had no opportunity to conceal any goods about his person.
... of your lift-off mass to orbit, typically. ...
... It gave our country a huge lift at the time, and it's ...