to let go (of); to cease to hold or contain

listen to the pronunciation of to let go (of); to cease to hold or contain
Englisch - Türkisch

Definition von to let go (of); to cease to hold or contain im Englisch Türkisch wörterbuch

release
{i} bırakma

Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler. - They refused to release the hostages.

O köpeği serbest bırakmayın. - Don't release that dog.

release
çıkar/bırak
release
{i} yayın izni
release
(film) piyasada gösterilme izni
release
tek.salıverme düzeneği
release
deklanşör
release
bildirmek
release
kurtarma

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız. - It's impossible to release his foot from the trap.

release
salma
release
yayınlamak
release
{f} ipoteğini çözmek
release
terk ve feragat etmek
release
azat etmek
release
{f} serbest bırakmak, salıvermek; huk. tahliye etmek
release
{f} bırakmak

Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın. - I'm afraid you're going to have to release Tom.

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar. - The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

release
özgür bırak,v.serbest bırak: n.bırakma
release
{f} feragat etmek
release
{f} kurtarmak

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız. - It's impossible to release his foot from the trap.

release
{f} affetmek
release
releasementtahliye
Englisch - Englisch
release

He released his grasp on the lever.

to let go (of); to cease to hold or contain
Favoriten