to leave destitute; to forsake; to abandon

listen to the pronunciation of to leave destitute; to forsake; to abandon
Englisch - Türkisch

Definition von to leave destitute; to forsake; to abandon im Englisch Türkisch wörterbuch

destitute
{s} muhtaç
destitute
{s} of -den yoksun
destitute
{s} fakir
destitute
açlıktan nefesi kokmak
destitute
dımdızlak
destitute
mahrumiyet
destitute
-den yoksun
destitute
çulsuz
destitute
yoksul

Sami'nin tutuklanması ailesini yoksul bıraktı. - Sami's arrest left his family destitute.

destitute
{s} mahrum

En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır. - The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.

destitute
{s} sefil
destitute
{s} yoksun
Englisch - Englisch
destitute
to leave destitute; to forsake; to abandon
Favoriten