to leave, evacuate; to leave as empty, to withdraw or come away from

listen to the pronunciation of to leave, evacuate; to leave as empty, to withdraw or come away from
Englisch - Türkisch

Definition von to leave, evacuate; to leave as empty, to withdraw or come away from im Englisch Türkisch wörterbuch

avoid
{f} kaçınmak

Biz yoğun trafikten kaçınmak için, bir arka yoldan gittik. - We took a back road to avoid the heavy traffic.

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

avoid
önlemek

Eğer kolesterolü önlemek istiyorsanız yanında yağ olmadan yağsız et yiyin. - If you want to avoid cholesterol, eat lean meat with no fat.

Jeff ve Mia boşanmayı önlemek için son bir çaba sarfediyorlar. - Jeff and Mia are making a last ditch effort to avoid a divorce.

avoid
sakınmak

Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım. - I swerved to avoid hitting a skunk.

avoid
{f} savuşturmak
avoid
{f} -den kaçınmak; -den çekinmek
avoid
çekinmek
avoid
içtinap etmek
avoid
fesholunur avoidance sakınma
avoid
alıkoymak
avoid
kurtulmak

Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı. - Sami fled to Egypt to avoid arrest.

avoid
kaçmak
avoid
engel olmak
avoid
yanaşmamak
avoid
{f} -den sakınmak
avoid
{f} uzak durmak
avoid
(fiil) kaçınmak, savuşturmak, sakınmak, önlemek, uzak durmak, korunmak; iptal etmek
avoid
{f} -den kurtulmak; -i önlemek
avoid
{f} korunmak

Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al. - Take lots of vitamin C to avoid catching cold.

Englisch - Englisch
avoid

And therewith anone cam another knyght of the castell; and he was smyttyn so sore that he avoyded hys sadyll.

to leave, evacuate; to leave as empty, to withdraw or come away from
Favoriten