Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.
- Tom put the food on the table and told everyone to start eating.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
Üniversiteyi bitirdiğimde, derhal çalışmaya başladım.
- On finishing university, I started working right away.
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
- Tom didn't start to study French until he was thirty.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
- Making a good start is half the battle.
Tom bu sabah geç bir başlangıç yaptı.
- Tom got a late start this morning.
Onun planı pazartesi günü başlamaktı.
- His plan was to start on Monday.
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.
Ben bir aile kurmak istiyorum.
- I want to start a family.