Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı.
- The passing car splashed muddy water on me.
Daha önce, kaldırımda yürürken bir araba sürdü ve üzerime su sıçradı. Şuna bak! Eteğim ve ayakkabılarımın hepsi çamurlu.
- Earlier, as I was walking down the sidewalk, a car drove by and splashed water on me. Look at this! My skirt and shoes are all muddy.
Geçen bir araba üzerimize su sıçrattı.
- A passing car splashed water on us.
Çocuklar su kaydırağına geldiklerinde su sıçratmayı seviyorlar.
- Children enjoying making a splash in water as they come off a waterslide.
In the two years following Midway, Japanese shipyards managed to splash only six additional fleet carriers. The United States in the same period added seventeen, along with ten medium carriers and eighty-six escort carriers.