Bu yol iki şehri bağlamaktadır.
- This road connects the two cities.
Bir bilgisayarı internete bağlamak roket bilimi değildir.
- Connecting a PC to the internet isn't rocket science.
Onlar bir demiryolu ile şehirleri birbirine bağlamayı planlıyorlar.
- They are planning to connect the cities with a railroad.
Bu kabloyu jeneratöre bağlamamız gerekiyor.
- We need to connect this cable to the generator.
Onun bu işle ile hiçbir bağlantısı yoktur.
- He has no connection with this affair.
Tom'un bağlantısı nedir?
- What's Tom's connection?