to interpose obstacles or impediments; to be a hindrance

listen to the pronunciation of to interpose obstacles or impediments; to be a hindrance
Englisch - Türkisch

Definition von to interpose obstacles or impediments; to be a hindrance im Englisch Türkisch wörterbuch

hinder
{f} engellemek
hinder
{f} engel olmak
hinder
{f} aksatmak
hinder
arkadaki
hinder
daha arkadaki
hinder
tebelleş olmak
hinder
geride olan
hinder
engel oluşturmak
hinder
{f} sonraya kalmak
hinder
köstek olmak
hinder
ket vurmak
hinder
{f} engelle

Ağır sis ve yağmur, doğa yürüyüşçülerini aramayı engelledi. - Heavy fog and rain hindered the search for the missing bushwalkers.

Kötü hava hava baskınını engelledi. - Bad weather hindered the air raid.

hinder
kösteklemek
hinder
set çekmek
hinder
{f} alıkoymak
hinder
{f} aksamak
Englisch - Englisch
hinder
to interpose obstacles or impediments; to be a hindrance
Favoriten