to intensify; strengthen

listen to the pronunciation of to intensify; strengthen
Englisch - Türkisch

Definition von to intensify; strengthen im Englisch Türkisch wörterbuch

intend
niyet etmek
intend
{f} niyetlenmek
intend
{f} kastetmek, demek istemek: That's not what she intended to say. Demek istediği o değil
intend
{f} amaçlamak

Mary en fazla iki çocuk doğurmayı amaçlamaktadır. - Mary intends not to give birth to more than two children.

intend
{f} istemek

Mary en fazla iki çocuk doğurmayı istemektedir. - Mary intends not to give birth to more than two children.

intend
kararlı olmak
intend
{f} kastetmek
intend
planlamak
intend
tasarlamak
intend
niyet et

Ben oraya gitmek için niyet etmiştim. - I had intended to go there.

Derhal başlamaya niyet ettim. - I intended to start at once.

intend
(...için) olmak
intensify; strengthen
yoğunlaştırmaya; güçlendirmek
to strengthen
güçlendirmek
to strengthen
direcen
intend
{f} seçmek
intend
kasdetmek
intend
intended dili nişanlı
intend
{f} azmetmek
intend
(fiil) kastetmek, niyet etmek, niyeti olmak, niyetlenmek, düşünmek, amaçlamak, azmetmek, hedeflemek, istemek, seçmek
intend
niyet et,v.planla: n.eğilim
intend
{f} niyeti olmak
Englisch - Englisch
intend

Dotage, fatuity, or folly is for the most part intended or remitted in particular men, and thereupon some are wiser than others .

To strengthen
strength
to intensify; strengthen
Favoriten