to intensify

Englisch - Türkisch

Definition von to intensify im Englisch Türkisch wörterbuch

yoğunlaştırmak

{f} yükseltmek

{f} artırmak

Dil yeteneğimi artırmak için avantaj elde etmeliyim. - I must take advantage to enhance my language ability.

{f} şiddetlendirmek, yoğunlaştırmak; şiddetlenmek, yoğunlaşmak: The storm is intensifying. Fırtına şiddetleniyor. They intensified their search

ziyadeleştirmek

{f} (değer, fiyat v.b.'ni) artırmak, yükseltmek

(Bilgisayar) genişlet

{f} yoğunlaşmak

{f} şiddetlendirmek

enhancementartma

fazlalaştırmak

{f} büyütmek

değerini artırmak

güzelleştirmek

şiddetini arttırmak

daha şiddetli yapmak

(değer/güç/güzellik/vb.) arttırmak

Tom ile Mary arasındaki tartışma yoğunlaşmaya başladı. - The argument between Tom and Mary began to intensify.

Savaşın yoğunlaşması kaçınılmazdır. - It is unavoidable that the fighting will intensify.

İmajını geliştiremez misin? - Can't you enhance the image?

Sözde kış döneminin üniversite reformunu geliştirmesi bekleniyor. - So-called winter time is expected to enhance the college reform.

Herhangi bir şeyi artırmak, ziyadeleştirmek, fazlalaştırmak

yoğunluk kazanmak

güçlendir,yoğunlaş

{f} şiddetlenmek

{f} kuvvetlendirmek

{f} koyulaştırmak

Englisch - Englisch

Definition von to intensify im Englisch Englisch wörterbuch: enhance; intensate; To render more intense; as, to intensify heat or cold; to intensify colors; to intensify a photographic negative; to intensify animosity; To become intense, or more intense; to act with increasing power or energy; {f} make intense; strengthen, increase, heighten; If you intensify something or if it intensifies, it becomes greater in strength, amount, or degree. Britain is intensifying its efforts to secure the release of the hostages The conflict is almost bound to intensify = increase + intensification in·ten·si·fi·ca·tion The country was on the verge of collapse because of the intensification of violent rebel attacks. to increase in degree or strength, or to make something do this; become more intense; "The debate intensified"; "His dislike for raw fish only deepened in Japan"; increase in extent or intensity; "The Allies escalated the bombing"; become more intense; "The debate intensified"; "His dislike for raw fish only deepened in Japan" make more intense, stronger, or more marked; "The efforts were intensified", "Her rudeness intensified his dislike for her"; "Potsmokers claim it heightens their awareness"; "This event only deepened my convictions" make the chemically affected part of (a negative) denser or more opaque in order produce a stronger contrast between light and dark; make the chemically affected part of (a negative) denser or more opaque in order produce a stronger contrast between light and dark; make more intense, stronger, or more marked; "The efforts were intensified", "Her rudeness intensified his dislike for her"; "Potsmokers claim it heightens their awareness"; "This event only deepened my convictions"

to intensify

Silbentrennung

to in·ten·si·fy

Türkische aussprache

tı întensıfay

Aussprache

/tə ənˈtensəˌfī/ /tə ɪnˈtɛnsəˌfaɪ/

Resimler

Google Resimler

Historie

to intensify

Favoriten

iOS

Android

Windows

Blog

Über uns

Kontakt

© 1999-2024 Sesli Sözlük™

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.