İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi.
- He came to Tokyo in search of employment.
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
- Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.
Böcek aramak üzere ormana girdik.
- We went into the woods in search of insects.
O, kayıp çocuğunu aramak için gitti.
- She went in search of her lost child.
Araştırma ekibi onu uçurumun dibinde uzanırken buldu.
- The search party found him lying at the foot of a cliff.
Tom bütün akşamı ünlü kişlerin fotoğrafları için Web'i araştırmakla geçirdi.
- Tom spent the whole evening searching the Web for photos of famous people.