to influence or gain over by argument, advice, entreaty, expostulation, etc

listen to the pronunciation of to influence or gain over by argument, advice, entreaty, expostulation, etc
Englisch - Türkisch

Definition von to influence or gain over by argument, advice, entreaty, expostulation, etc im Englisch Türkisch wörterbuch

persuade
{f} razı etmek
persuade
ikna etmek

O, onu ikna etmek için elinden geleni yaptı. - She did her best to persuade him.

Bu geziyi iptal etmesi için onu ikna etmek zordur. - It was hard to persuade him to cancel the trip.

persuade
{f} ikna etmek, razı etmek: I persuaded him to go
persuade
{f} ikna etmek, inandırmak: I persuaded him that he was wrong. Onu yanıldığına inandırdım
persuade
kafalamak
persuade
ikna et

Onu partiye gitmeye ikna ettim. - I persuaded him to go to the party.

Sam'i sadece başarısız olacak planından vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştım, - I tried to persuade Sam to give up his plan, only to fail.

persuade
gönlünü yapmak
persuade
ikna edilebilir

Belki Tom bize yardım etmesi için ikna edilebilir. - Maybe Tom can be persuaded to help us.

Bir ya da iki şarkı söylemek için ikna edilebilirim. - I could be persuaded to sing a song or two.

persuade
{f} kandırmak
persuade
persuadablekandırılabilir
persuade
inandırmak
persuade
{f} aklını çelmek
Englisch - Englisch
persuade
to influence or gain over by argument, advice, entreaty, expostulation, etc

    Silbentrennung

    to in·flu·ence or gain over by argument, advice, entreaty, expostulation, etc

    Aussprache

Favoriten