to incite, spur on

listen to the pronunciation of to incite, spur on
Englisch - Türkisch

Definition von to incite, spur on im Englisch Türkisch wörterbuch

egg
{i} yumurta

Yarım düzine yumurta aldım. - I bought half a dozen eggs.

Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun. - You know that I don't like eggs.

egg
{i} eşek şakası
egg
{f} teşvik etmek
egg
teşvik etme
egg
egg timer yumurtanın kaynama zamanını ölçmekte kullanılan saat gibi bir alet
egg
{i} torpido
egg
argo herif
egg
{f} tahrik etmek
egg
yumurta biçiminde herhangi bir şey
egg
{f} kışkırtmak

Kışkırtmak vandallığın bir şeklidir. - Egging is a form of vandalism.

egg
egg white yumurta akı
egg
(Tıp) Bakınız: Ovum
egg
{f} on tahrik etmek, kışkırtmak
egg
{i} bomba
Englisch - Englisch
{v} egg
to incite, spur on
Favoriten