to illustrate, clear up, show, expound

listen to the pronunciation of to illustrate, clear up, show, expound
Englisch - Türkisch

Definition von to illustrate, clear up, show, expound im Englisch Türkisch wörterbuch

explain
{f} izah etmek
explain
{f} açıklamak

Tom bana kendini açıklamak zorunda değildir. - Tom doesn't have to explain himself to me.

Bir şey açıklamak zorunda değilsin. - You don't have to explain anything.

explain
açıklamada bulunmak
explain
açıkla

O, ifadenin tam anlamını açıkladı. - He explained the literal meaning of the phrase.

Kimse eşyanın nasıl yapıldığını açıklayamadı. - Nobody could explain how the thing was made.

explain
tasrih etmek
explain
tenvir etmek
explain
explain oneself kendisi hakkında izahat vermek
explain
{f} anlatmak

Meramını anlatmak için sadece otuz saniyen var. - You've only got thirty seconds to explain yourself.

explain
{f} açıklama yapmak
explain
sözü çevirmek
explain
{f} hesap vermek
explain
explainaway örtbas etmek tevil etmek
explain
başa salmak
explain
{f} anlatmak, açıklamak, izah etmek; açıklamada bulunmak, izahat vermek
Englisch - Englisch
{v} explain
to illustrate, clear up, show, expound
Favoriten