Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.
- I'd like to wish my mom a happy birthday.
Sadece sana şans dilemek için uğradım.
- I just stopped by to wish you luck.
Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım.
- I forced him into complying with my wish.
Onunla evlenmeyi arzu etti.
- He wished to marry her.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?
- Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi.
- She went against her parent's wishes, and married the foreigner.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.
- I understand you wish to contact your husband.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.