Biz zamanında limana varamayacağız. Kestirmeden gidelim.
- We won't be able to arrive at the harbor in time. Let's take a shortcut.
Adanın güzel bir limanı var.
- The island has a fine harbor.
Çöp haşarat barındırır.
- Garbage harbors vermin.
She harbors a conviction that her husband has a secret, criminal past.