Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı.
- The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.
Tom altın yüreklidir.
- Tom has a heart of gold.
Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
- My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.
Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı
- With her heart pounding, she opened the door.
Tom kırık bir kalpten öldü.
- Tom died of a broken heart.
Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
- My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.
Ben seni gönülden destekliyorum.
- I heartily support you.
Gözden ırak olan, gönülden ırak olur.
- Far from eye far from heart.
Beklenildiği gibi, Yeni Yıl Arefesinde Tom cesaret buldu ve topallayarak partiye yürüyebildi.
- Tom took heart and, sure enough, on New Year's Eve he was able to hobble along to a party.
Cesaretini kaybetme, Tom.
- Don't lose heart, Tom.
Benim bir kupa kızım var.
- I've got a queen of hearts.
Bende kupa valesi var.
- I've got the jack of hearts.
Dan'in kalbi durdu ama doktorlar onu canlandırmayı başardılar.
- Dan's heart stopped but doctors managed to revive him.
Gitmek istediğin her yere seni götüreceğim ve canının istediği her şeyi sana alacağım.
- I'll take you wherever you want to go and buy you whatever your heart desires.
Benim kötü bir kalbim var. Koroner arter hastalığı.
- I've got a bad heart: coronary artery disease.
Bu, korkaklara göre değil.
- It's not for the faint of heart.
Çok sayıda destek mektubu üzgün kalbimi rahatlattı.
- Many letters of encouragement refreshed my sad heart.
Çok üzgündü ve kendini astı.
- He was heartbroken and hanged himself.
I heart you (I love you).
Zeki bir adam bir kadını derinden sevse bile, ona olan aşkını asla göstermez, ama sadece onu yüreğinde tutar.
- Even if an intelligent man loves a woman deeply, he will never show his love to her, but merely keep it in his heart.
Sadece aşk kalbini kırabilir.
- Only love can break your heart.
At last she spoke in a low voice, hesitating slightly, nevertheless going with incisive directness into the very heart of the problem.
The further we delve into this story, the more convinced we become of one thing: We heart the Goss.
We provided a lot of brains and a lot of heart to the response when it was needed, says Sandra Sanchez, director of AFSC's Immigrants' Voice Program in Des Moines.
Aw. Thank you. The Cherub kissed the air between them and sent a small cluster of tiny red hearts at her.
... a pretty clear indication of where your heart is. You put $90 billion into ' into green ...
... look right into the heart of an electron, what would I see? I would see a vibrating ...