Biz Tom'un imzalanmış itirafına sahibiz.
- We have Tom's signed confession.
Herkesin imzalanmış bir sözleşmesi var.
- Everyone has a signed contract.
18 Kasım 1903 tarihinde anlaşma imzalandı
- The treaty was signed on November 18, 1903.
Birleşmiş Milletler Bildirgesi 1945'de imzalandı.
- The United Nations Charter was signed in 1945.
Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
- The two sides signed a peace treaty.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.