Englisch - Türkisch
Definition von to have sexual intercourse, to copulate im Englisch Türkisch wörterbuch
- fuck
- becerme
- fuck
- {f} becermek
- fuck
- siktir
- fuck
- {f} düzüşmek
- fuck
- {f} düzmek
- fuck
- {f} ilişkiye girmek
- fuck
- f., kaba sikmek, düzmek
- fuck
- (Argo) mala vurmak
- fuck
- s*kici
- fuck
- s*kişen kimse
- fuck
- {f} berbat etmek
- fuck
- hay anasını!
- fuck
- (isim) sikme, cinsel ilişki
- fuck
- (Argo) aşk yaşamak
- fuck
- sikici
- fuck
- kahretsin!
Kahretsin, ben sadece yeni bir halı aldım ve kedi zaten onun üstüne kustu.
-Fuck, I just bought a new rug and the cat already puked on it.
Kahretsin, o lanet baykuşun çok gürültülü bir şekilde cırlaması yüzünden uyuyamıyorum.
-Fuck, I can't sleep because those damn owls are screeching so loudly.
- fuck
- sikişmek
- fuck
- kab
- fuck
- cinsel ilişkide bulunma durumu
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to have sexual intercourse, to copulate im Englisch Englisch wörterbuch
- fuck
She wanted to fuck him more than she had ever wanted to fuck any man in her life.
to have sexual intercourse, to copulate
Silbentrennung
to have sex·u·al intercourse, to co·pu·lateAussprache
Resimler
Favoriten