to have a firm persuasion, esp

listen to the pronunciation of to have a firm persuasion, esp
Englisch - Türkisch

Definition von to have a firm persuasion, esp im Englisch Türkisch wörterbuch

believe
{f} inanmak

Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır. - This child believes that the earth is flat.

Bana göre buna inanmak zor. - I find this hard to believe.

believe
{f} inancı olmak
believe
inanç duymak
believe
itimat etmek Believe me! Sözüme inan believableinanılır believeriman eden kimse
believe
sanmak
believe
varsaymak
believe
zannetmek
believe
inan

O, Ben'in sözlerine inanmadı. - He didn't believe Ben's words.

Ona ne kadar inanıyorsun? - How much do you believe him?

believe
{f} güvenmek
believe
kani olmak
believe
kanmak
believe
"in" ile güvenmek
believe
inanma

O, Ben'in sözlerine inanmadı. - He didn't believe Ben's words.

Ona inanmakla aptallık ettin. - It was stupid of you to believe in him.

believe
{f} iman etmek, güçlü bir inanç duymak
Englisch - Englisch
believe
to have a firm persuasion, esp
Favoriten