Englisch - Türkisch
Definition von to have a desire for something, or to do something im Englisch Türkisch wörterbuch
- feel like
- (Fiili Deyim ) canı -mek istemek
- feel like
- canı istemek
- feel like
- gibi hissetmek
- feel like
- içinden gelmek
- feel like
- gibi hisset
Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.
-Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.
Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.
-All the other children in the school had rich parents, and he was beginning to feel like a fish out of water.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to have a desire for something, or to do something im Englisch Englisch wörterbuch
- feel like
to have a desire for something, or to do something
Silbentrennung
to have a de·sire for something, or to do some·thingAussprache
Resimler
Historie
Favoriten