to have; to have ownership of

listen to the pronunciation of to have; to have ownership of
Englisch - Türkisch

Definition von to have; to have ownership of im Englisch Türkisch wörterbuch

possess
sahip olmak

Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir. - Happiness isn't merely having many possessions.

Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum. - Someday, I would like to possess a sailboat.

possess
{f} -e sahip olmak, -si olmak: He possesses two cars. İki arabası var
possess
{f} elinde bulundurmak
possess
{f} kurcalamak (zihin)
possess
malik
possess
haiz olmak
possess
(Kanun) zilyed olmak
possess
sahip ol

İnsan dile sahip olan tek hayvandır. - Man is the only animal that possesses language.

Onur sahip olduğumuz en değerli şey. - Honor is the most precious thing we possess.

possess
-si olmak
possess
etkilemek
possess
etkisi altına almak
possess
{f} tutmak
possess
{f} egemen olmak
possess
{f} hakim olmak
possess
soğukkanlı
possess
çılgın
possess
azimkâr
possess
mutasarrıfı olmak
possess
{f} hükmetmek
Englisch - Englisch
possess
To have; have
han
to have; to have ownership of
Favoriten