to haunt, die, give up the ghost

listen to the pronunciation of to haunt, die, give up the ghost
Englisch - Türkisch

Definition von to haunt, die, give up the ghost im Englisch Türkisch wörterbuch

ghost
hayalet

Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor. - Jody looks as if she had seen a ghost.

Hayaletlere inanıyor musunuz? - Do you believe in ghosts?

ghost
{i} ruh

Mary bir hayalet ya da ruhu sırtına dokunmuş gibi hissetti. - Mary felt as if a ghost or spirit had touched her back.

ghost
(Biyokimya) alyuvar zarı
ghost
yankı imgesi
ghost
hortlak

Benim yatağım büyük ve hortlaklar gelir ve gün boyunca onun üzerinde uyur. - My bed is large, and ghosts come and sleep on it during the day.

Gerçekten bir hortlak gördüm. - I actually saw a ghost.

ghost
ghost writer bir diğerinin hesabına ve onun ismi altında makale veya kitap yazan kimse
ghost
ghost town ahalisi olmayan metruk kasaba
ghost
{f} başkasının adına yazmak
ghost
heyulâ
ghost
{f} peşinde koşmak
ghost
{f} niteliksiz yazılar yazmak
ghost
{i} iz
ghost
{i} eser
ghost
ruh teslim etmek
ghost
give up the ghost ölmek
Englisch - Englisch
{v} ghost
to haunt, die, give up the ghost
Favoriten