to happen; to to come to pass; to light; to befall; to issue; to terminate

listen to the pronunciation of to happen; to to come to pass; to light; to befall; to issue; to terminate
Englisch - Türkisch

Definition von to happen; to to come to pass; to light; to befall; to issue; to terminate im Englisch Türkisch wörterbuch

fall
{i} dökülme

Saçınız dökülmeye başlayacaktır. - Your hair will start to fall out.

fall
{i} yağış
fall
vurmak (piyango)
fall
aşağıya düşmek
fall
karanlık basmak
fall
sıyrılmak
fall
sonbahar

Biz geçen sonbaharda New York'a taşındık. - We moved to New York last fall.

Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner. - The leaves of the trees turn yellow in fall.

fall
düşme

O, bir düşmede yaralandı. - She was injured in a fall.

İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim. - I held on to the rope tightly so I wouldn't fall.

fall
yıkılmak
fall
düşüş göstermek
fall
aza

Bay Jones ders esnasında uyuduğum için beni azarladı. - Mr. Jones reprimanded me for falling asleep during class.

Anadili olarak konuşan kişi sayısı 10'dan aza düştüğünde bir dil ölü olarak kabul edilir. - A language is considered dead when the number of native speakers falls to less than 10.

fall
{f} kötü yola düşmek
fall
{i} eğim
fall
tesadüf etm
fall
{i} ucuzlama
fall
eksilmek
fall
{f} çökmek
fall
{f} ucuzlamak
fall
{f} oturmak (lâf)
fall
{i} tuş
Englisch - Englisch
fall
to happen; to to come to pass; to light; to befall; to issue; to terminate

    Silbentrennung

    to happen; to to come to pass; to light; to befall; to issue; to ter·mi·nate

    Aussprache

Favoriten