to hang up

listen to the pronunciation of to hang up
Englisch - Türkisch
kapatmak için
telefonu kapatmak
telefonu kapamak
release
{i} bırakma

O köpeği serbest bırakmayın. - Don't release that dog.

Mahkumları bırakmalarını emretti. - He ordered them to release the prisoners.

hang up
telefonu kapamak

Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi. - Tom was just about to hang up when he heard Mary scream.

release
çıkar/bırak
hang up
-e kafasını takmak
hang up
-e tutulmak
hang up
(Konuşma Dili) saplantılı
release
{i} yayın izni
hang up
telefonu kapatmak
hang up
(Bilgisayar,Teknik) takılı kalma
hang up
çamaşır asmak
hang up
-i çok beğenmek
hang up
-e bayılmak
hang up
(Bilgisayar) kapat

Biraz bekle, hemen döneceğim. Telefonu kapatma! - Hold on a second, I'll be right back. Don't hang up!

Lütfen telefonu kapatma. - Please don't hang up.

hang up
meşgule almak
hang up
elbise asmak
hang up
(Bilgisayar) bağlantıyı kes
hang up
(Konuşma Dili) saplanıp kalmış
hang up
(Konuşma Dili) kafasını takmış
hang up
(Konuşma Dili) saplantı yapmış
hang up
(Bilgisayar,Teknik) takılıp durma
hang up
için yanıp tutuşmak
hang up
kapamak

Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi. - Tom was just about to hang up when he heard Mary scream.

hang up
sermek
hang up
asmak

Tom ceketini asmak için dolabı açtı. - Tom opened the closet to hang up his coat.

Mandallar kıyafet asmak için kullanılır. - Clothespins are used to hang up clothes.

hang up
(çınkayı) kapamak
hang up
tehir etmek
hang up
telefonu kapa

Lütfen telefonu kapatma. - Please don't hang up.

Telefonu kapatmadan önce Ryoko ile tekrar konuşabilir miyim? - Can I talk to Ryoko again before you hang up?

release
(film) piyasada gösterilme izni
release
tek.salıverme düzeneği
release
deklanşör
release
bildirmek
release
kurtarma

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız. - It's impossible to release his foot from the trap.

release
salma
release
yayınlamak
hang up
ertelemek
hang up
(deyim) telefonu kapamak. hang sth./someone up [kd] geri birakmak,ertelemek,geciktirmek
hang up
kapamak (telefon)
hang up
telefonu kapamak. be hung up on
release
{f} ipoteğini çözmek
release
terk ve feragat etmek
release
azat etmek
release
{f} serbest bırakmak, salıvermek; huk. tahliye etmek
release
{f} bırakmak

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar. - The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın. - I'm afraid you're going to have to release Tom.

release
özgür bırak,v.serbest bırak: n.bırakma
release
{f} feragat etmek
release
{f} kurtarmak

Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız. - It's impossible to release his foot from the trap.

release
{f} affetmek
release
releasementtahliye
Englisch - Englisch
uphang
release

If you continue to use abusive language, I will need to release the call.

To terminate a telephone call

When my mother started telling me to be careful over the phone, I threatened to hang up on her.

To put up to hang

I hung up my washing on the line.

cause to be hanging or suspended; "Hang that picture on the wall"
see hang 1
interrupt a telephone conversation
put a telephone receiver back in its cradle
hang, suspend; end a telephone conversation
You can use hang up to indicate that someone stops doing a particular sport or activity that they have regularly done over a long period. For example, when a footballer hangs up his boots, he stops playing football. Keegan announced he was hanging up his boots for good see also hang-up, hung up
If you hang up or you hang up the phone, you end a phone call. If you hang up on someone you are speaking to on the phone, you end the phone call suddenly and unexpectedly. Mum hung up the phone Don't hang up! He said he'd call again, and hung up on me
interrupt a telephone conversation put a telephone receiver back in its cradle
to hang up
Favoriten