to handle, touch, pilfer, steal, thieve

listen to the pronunciation of to handle, touch, pilfer, steal, thieve
Englisch - Türkisch

Definition von to handle, touch, pilfer, steal, thieve im Englisch Türkisch wörterbuch

finger
parmak

Onlar genellikle kırmızı ışıklarda parmaklarını şakırdatırlar. - They usually drum their fingers at red lights.

Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor. - The fingerprints left on the weapon match the suspect's.

finger
hüner
finger
parmaklamak
finger
{f} dokun

Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin. - This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.

O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti. - She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder.

finger
parmaklarla tutmak
finger
parmak boyu
finger
{i} muhbir

Üç yüzyıl önce bile, Batı Avrupalıların çoğu hâlâ kendi muhbirlerini kullanıyorlardı. - Even three centuries ago, most Western Europeans still used their fingers.

finger
parmak gibi şey
finger
el sürmek
finger
çalmak
finger
{f} parmak ile dokunmak
finger
{f} ele vermek
finger
parmakla dokunmak
finger
argo ele vermek
finger
parmakların arasına alıp oynamak
finger
parmaklarla ince iş yapmak
finger
parmakla çalgı ç
finger
{f} parmakla dokunmak, el sürmek, ellemek
finger
{i} ispiyoncu
Englisch - Englisch
{v} finger