O, istekle çalışmaya başladı.
- He began to study with a will.
O,o kediye bakmak için istekliydi.
- He was willing to care for that cat.
Bu dünyada, ne kadar arzu ederseniz edin asla gerçekleşmeyecek şeyler vardır.
- There are some things in this world that will never come true, no matter how much you wish for them.
Onu gördüğünde özür dilemek zorundasın.
- You will have to apologize when you see him.
Neden özür dilemek için bir mektup yazacağım?
- Why will I write a letter to apologize?
İrademe karşı beni gönderdi.
- He made me go against my will.
Tom, onu onun iradesine karşı yaptı.
- Tom did it against his will.
Babası vasiyetinde evi ona bıraktı.
- Her father left her the house in his will.
O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı.
- A week before she died she changed her will and left her entire fortune to her dog Pookie.
How telling is it that many women will volunteer for temporary disablement by wearing high heeled shoes that hobble them?.