O, soluk bir pamuk etek giymişti.
- She was dressed in a faded cotton skirt.
Bir gün bir pamuk şekeri makinesi satın alacağım.
- Someday I will buy a cotton candy machine.
Ben bir pamuklu çubukla kulak zarımı patlattım.
- I punctured my eardrum with a cotton bud.
Bir düzine pamuklu beyaz mendil alacağım.
- I am going to buy a dozen white cotton handkerchiefs.