to give something back to its original holder or owner

listen to the pronunciation of to give something back to its original holder or owner
Englisch - Türkisch

Definition von to give something back to its original holder or owner im Englisch Türkisch wörterbuch

return
{f} dönmek

Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım. - I must return home within a week.

Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti. - The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.

return
{f} iade etmek

Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım. - I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.

Bir araba iade etmek istiyorum. - I'd like to return a car.

return
geri gönderme
return
(Ticaret) geri çevirme

O onun aşkını geri çevirmedi. - He did not return her love.

return
getirmek (kar)
return
dönüp gelme
return
yanıt vermek
return
{i} seçim sonucu
return
{i} tazminat
return
{f} nüksetmek
return
{i} bülten
return
dönüş, dönmek dön
return
{f} misilleme yapmak
return
{f} geri gelmek
return
{f} yansıtmak
return
{i} karşılık

Karşılık olarak ne yapmak zorundayım? - What do I have to do in return?

Keşke iyiliğe karşılık verebilsem. - I only wish I could return the favor.

return
{i} geriye gitme
return
{f} karar vermek [mahk.]
Englisch - Englisch
return

You should return the library book within one month.

to give something back to its original holder or owner

    Silbentrennung

    to give some·thing back to its o·rig·i·nal hold·er or own·er

    Türkische aussprache

    tı gîv sʌmthîng bäk tı îts ırîcınıl hōldır ır ōnır

    Aussprache

    /tə ˈgəv ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈbak tə əts ərˈəʤənəl ˈhōldər ər ˈōnər/ /tə ˈɡɪv ˈsʌmθɪŋ ˈbæk tə ɪts ɜrˈɪʤənəl ˈhoʊldɜr ɜr ˈoʊnɜr/
Favoriten