to give or take in water, wet, soak, long

listen to the pronunciation of to give or take in water, wet, soak, long
Englisch - Türkisch

Definition von to give or take in water, wet, soak, long im Englisch Türkisch wörterbuch

water
su
water
{f} ıslatmak
water
{i} sıvı

Su sıvıdır. Donduğu zaman, katılaşır. - Water is liquid. When it freezes, it becomes solid.

Su ve yağ her ikisi sıvıdır. - Water and oil are both liquids.

water
baraj

Barajın aşağısında bir su değirmeni vardı. - There was a watermill under the dam.

Bu baraj su ve elektrik ihtiyacımızı karşılar. - This dam supplies us with water and electricity.

water
sarnıç
water
suvarmak
water
kabarma
water
ipek harelemek
water
göz sulanmak
water
ağız sulanmak
give or take
vermek veya almak
give or take
yaklaşık olarak
give or take
üç aşağı beş yukarı
give or take
aşağı yukarı
water
(Tekstil) 1. su 2. harelemek(ipek)
water
{f} su katmak
water
gölet

Gölette neredeyse hiç su yok. - There's almost no water left in the pond.

Gölette çok az su var. - There is little water in the pond.

water
kumaşın şanjanı
water
(sıfat) suluboya, su
water
{f} (koyun, inek v.b.'ne) su vermek, -i suvarmak
water
{f} sulanmak
water
{f} yaşarmak
water
gölek
water
{i} su birikintisi

Sen hiç bir çocuk olarak lastik çizmelerini giymedin mi ve su birikintisinde su sıçratarak eğlenmedin mi? - Didn't you ever put on rubber boots as a kid and have fun splashing water in puddles?

Tom bir su birikintisi içinde yürüdü. - Tom stepped in a puddle of water.

Englisch - Englisch
{v} water
give or take
Approximately; plus or minus some unknown amount

He was six feet tall, give or take.

give or take
plus or minus a small amount; "it is a mile away, give or take a few hundred yards"
give or take
more or less, approximately, thereabout
give or take
plus or minus a small amount; "it is a mile away, give or take a few hundred yards
to give or take in water, wet, soak, long
Favoriten